• yaşı minik sesi büyük.

    yastık gibi sesi. kafanızı koyduğunuz an tüm canlılıkları veriyor yüzünüze. huzur veriyor ama asıl en güzeli sakinlik veriyor.
    belki şu an popüleritesinin sınırında ama onu aşınca demeyin başımıza neler gelecek.

    bazen bir cat power zihnimde ama neden sonra bir yere oturtamadım kendisini.
    dinlemeye uzun süre devam edeceğim.

    (bkz: https://soundcloud.com/billie-marten)

    şununla açılışı yapmanız mümkün.
    (bkz: https://www.youtube.com/watch?v=hnrisfl8gfs)
  • bu sene radarıma giren müzisyen. kendisini ilk olarak la roux coverı in for the kill ile tanıdım.

    bir süre dinledikten sonra düşüncelerimi yazarım tekrardan, şimdilik şurada dursun bu entry.

    cover için; https://www.youtube.com/watch?v=xaenkxdqpfw
  • huzur verici bir sese sahip ve ona uygun çok güzel müzik yapan bir o kadar da güzel genç ingiliz müzisyen.
    her dinlediğimde huzur buluyorum. bu şekilde devam ederse ileride adını çok duyabiliriz.
  • bu ara her gece uyumadan önce birkaç doz milk and honey (alt version) şarkısını dinlediğim kadife sesli müzisyen. anlamadığım bir şekilde mükemmel bir huzur veriyor. (bkz: you just want more and now it's all gone)
  • 1999 doğumlu peri sesli ingiliz müzisyen.
  • milk and honey parcasi gercekten cok guzel olan ipek sesli kadin.
  • dünyanın diğer ucunda, hiç tanımadığınız, hiç tanımayacağınız birinin sizin yaşadıklarınızı, sizin hiç anlatamayacağınız kadar güzel, hem de henüz yaşanmadan anlatabileceğinin kanıtı olan müzisyen. as long as diye bir şarkısı var bu kızın; geçen yılın temmuz ayında, iş yerinde, tivibu'daki radyolardan birinde duymuştum. ilk dinleyişte bayılmıştım zaten, shazam'den ismini öğrenip spotify listesine kaydetmiştim. sonra o zamanlar bir sevgilim vardı, güzel şarkılar bulup birbirimize gönderirdik ilk tanıştığımız günlerden beri. yalnız, ilişkinin uzatmaları oynanıyordu o dönemler zaten, bitiş düdüğünü bekliyorduk ikimiz de. şarkı, tam olarak bu moda uygun olduğu için ona da göndermiştim. bir süredir kendimi hazırladığım, yalnız ve karanlık içki masalarında çalınacak şarkılar arasına girmişti o gün. çok geçmeden amacına hizmet etmeye başladı zaten şarkı. billie marten'in başka şarkısını dinlemedim, as long as'i de mümkün olduğunca azaltmaya çalıştım kalp sağlığı için.

    iki yıl öncesiydi, en sevdiğim arkadaşlarımdan birini kaybetmiştim. 25 yaşındaydı. son birkaç ay gereksiz bir dargınlık vardı aramızda, bir süredir konuşmuyorduk ve sanırım benim özür dilemem gerekiyordu ama fırsatım olmadı. bahsi geçen sevgiliyi de benim için sevgili yapan şey, bu matem ve pişmanlık dönemindeki, bana olan desteğidir zaten. hatta bana hediye ettiği bir defter vardı, bir sayfasına rahmetli babasının ve arkadaşımın isimlerini yazmış, altına da bir not bırakmıştı.

    neden sonra, rastgele gezinirken bird şarkısı denk geldi. sözleri, benim için inanılması zor bir tesadüf, acıklı bir şaka gibi. özellikle "someone's daughter, a friend" kısmı. duyunca dağlar kadar bir yumru oturuyor boğazıma. önce kaçtım, zamanla alıştım, artık garip bir huzur veriyor billie marten'in sesi. artık yanında olmayanların yerine gelmiş gibi sanki.
  • 2016 yılından bu yana takip ettiğim, huzur veren, ingiliz su perisidir kendisi. keşke hiç büyümese, hiç popüler olmasa, olsa bile çok olmasa bozmasa çizgisini.
  • sesinin bir enstrüman olarak kayıtlara geçirilmesi gereken 1999 doğumlu ingiliz sanatçı.

    come on lightning try to strike us,
    we might be frightened but we won't run.
  • (bkz: as long as)
hesabın var mı? giriş yap